Konumumuz ve Talebimiz
Yazar Abdulkadir Ramazanoğlu   
25 12 2007

KONUMUMUZ

Birkaç istisnai devlet dışında bütün dünya, insanların mutluluk ve barış kaynağı olan ilahi prensipler dışlanmış olarak dindışı kurallar ve kanunlarla yönetilmekte, dini kurallara göre yaşamak isteyenlere ise göstermelik, sus payı niteliğinde izinler verilerek dindarlar üzerinde baskı uygulanmaktadır. Ellerindeki ekonomik ve politik güçleri sayesinde kendilerini Gerçek Yaratıcı'dan başka ilah konumunda görerek büyüklenen günümüz firavunları, dünya üzerinde fitne ateşleri yakmakta, nesilleri ifsad etmekte, ahlaksızlık ve sapıklığın yaygınlaşması için bütün şartları oluşturmakta ve insanları inançsızlaştırmaktadırlar. Bu faaliyetleri karşısında ise artık sadece gerçek dindarları engel olarak görmektedirler. Onun için dindarlara karşı bazen açık bazen gizli, bazen silahlı bazen sivil, bazen ekonomik bazen sosyal, hatta bazen de dinleri kullandıkları bir mücadele içindedirler. Dindarlar ise bu gerçekten habersiz, gerek dinler içi mezhep kavgaları, gerekse dinler arası üstünlük tartışmlarıyla birbirleriyle uğraşmakta, bilmeyerek zalim ve müstekbirlere yardımcı olmaktadırlar. Bu kavga ve tartışmalar neticesinde dünya üzerinde gerçek barış bir türlü kurulamamakta, insanlar dinlerden ve Yaratıcı'larından uzaklaşmaktadırlar.


TALEBİMİZ

İlk talebimiz dindarlardan:
Dinsizlerin ve dinli zalimlerin oyunlarını görün artık. Onların Yüce Allah'a olan başkaldırışlarını desteklemekten vazgeçin. Onların, insanları saptırmalarına ve ahlaksızlıkları yaymalarına izin vermeyin. Din ve ırk ayrımı yapmadan insan onurunu ayaklar altına almaları karşısında siz de din ayrımı yapmadan TEK ALLAH'a inananlar olarak tek vücud olun. Unutmayın ki, insanlığı helake götürenler kafirler degil, ahlaksızlığı ve adaletsizliği kendilerine şiar edinenlerdir. Gücünüzü ve mesainizi bunlarla mücadeleye ayırmanız gerekirken, mezhep, tarikat ve din kavgalarıyla boşa enerji kaybetmeyin. İhtilaflarınızı ve tartışmalarınızı sadece Yüce Rabbimize kulluğun yapıldığı bir dünyaya saklayın.


İkinci talebimiz yöneticilerden:

Her devlet anayasasını ve kanunlarını, halkın çoğunluğuna göre, sahip olunan ilahi dinin kutsal kitabını esas alarak yeniden düzenlemelidir. Zira tarihe bakıldığında, ilahi yasalara göre yönetilen toplumların, madden refah içinde olmasalar bile adalet ve huzur içinde yaşadıkları görülecektir.
Buna göre mesela Türkiye'de islami esaslar belirleyici olmalıdır. Aynı şekilde mesela Almanya gibi Hristiyan kökenli ülkelerde anayasa ve kanunlar kutsal kitaba göre belirlenmelidir.
Gerçeklerle yüzleşmek zordur ama halkınızı ve kendinizi düşünüyorsanız bunu yapmalısınız. Görüyorsunuz, kendi heva ve heveslerinize göre belirlediğiniz kanunlarınız insanlara huzur vermiyor. Madden ve manen doyurmuyor. Madden doyanlar manen açlar. Dengeyi bir türlü kuramıyorsunuz. Zira dengenin kaynağını arkanıza atmışsınız. 'Birgecede şeriata dönüş yapın' gibi ütopik bir talebimiz yok şimdilik. Ama 'dindarlara tam özgürlük verin' diyoruz. Biz sadece Rabb'imize kul olmak, O'nun kurallarına göre yaşamak,eğitim görmek, evlenmek, miras paylaşmak, cezalandırılmak ve ölmek istiyoruz. Yüz yıl önce bunlar uygulanırken kıyamet kopmuyordu ama yüzyıl sonra bunları yasakladığınız veya sınırladığınz için bir türlü toplumsal barış sağlanamıyor. ''Alternatifi olmadığı için en iyi yönetim biçimi DEMOKRASİdir'' dediğiniz düzen, insanlara kan ve gözyaşından başka bir şey vermedi, vermeyecek. Alternatifi vardır. Sizi bunu uygulamaya zorlamıyoruz ama siz de bizi zorlamayın. Bırakın dinimizi hem inanç hem sosyal ilişkiler boyutunda serbestçe yaşayalım. Vatandaşınız olan ve bir kutsal kitabı olan dindarları, ilahi prensiplerine göre yaşamaları için serbest bırakın. Engelleri kaldırın. Hatta bizzat öncü olun. Çünkü vatandaşlarınızı iki yüzlülükten kurtarmış olacaksınız. Bütün işlerini 'Allah adına' yapmaya çalışan bir vatandaşınızı, belediye adına evlendirirseniz, halk adına yargılarsanız, ideolojı adına eğitirseniz o vatandaşınızı iki yüzlü yaşamaya mahkum etmiş olmaz mısınız?
Dini kurumları resmen tanıyın. Hristiyan devletlerde kiliselere ve sinagoglara verdiğiniz hakları camilere veya benzeri kurumlara da vererek vatandaşlarınıza karşı tarafsız olun. Kutsal kitaplara göre iğrenç olan cinsel sapıklıkları, zinayı ve diğer suçları kutsal kiaplara göre tekrar tarif edip engelleyin. Çünkü bunlar toplumun temel taşı olan aileyi ve bireyi tehdit eden, etkileri bütün bir topluma yayılan suçlardır.
Bütün bunların özeti olan tek talebimiz şudur: Ülkenizde çok hukuklu bir sistem uygulayın. İsteyen inandığı ve tercih ettiği hukuk sistemine göre yaşasın. İnancıyla çatışmayan konularda veya iki farklı hukuk sisteminden olan vatandaşlarınız arasında ana kanunlara göre hüküm verilebilir.

Bu tespit ve talebimizle genel olarak amacımızı ortaya koyduk. 'Haklar verilmez alınır' deyiminin haksız çıkmasını ümid ediyoruz. Bizim ''temiz yaşam hareketi'' olarak sloganlarımız ise:
'Haklar verilmiyorsa alınmalı'
ve
'Allah'a isyanın olduğu yerde insana itaat yoktur'

Comments (5)Add Comment
WoW GOLD
Yazan Kisi wow power leveling, May 07, 2010

I think wow power leveling,wow power leveling
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0
...
Yazan Kisi x7rcaonn, September 03, 2012
86d35, buy generic viagra
, 2m7ko7y2, cheap viagra
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0
...
Yazan Kisi 8o5muqv, September 15, 2012
ucetp1, viagra online
, wh8vw5,
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0
...
Yazan Kisi rksk6ypp, September 22, 2012
fef8eb, generic viagra
, l7s3ic, viagra
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0
...
Yazan Kisi dejnxk, October 31, 2012
jrcrj, cialis
, io2t, cialis buy
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0

Yazan Kisi

busy
Son Güncelleme ( 19 01 2008 )