02 05 2024

HOŞGELDİNİZ!!! ALEMLERİN RABBİ'ne TESLİM olmuş GERÇEK Yahudi, Hristiyan ve Müslümanların birbirlerini oldukları gibi kabul ederek tanışmak, aradaki önyargıları yıkmak ve tarafsız bilgilenmek için bir araya geldikleri mekâna HOŞGELDİNİZ!!! Selâm Olsun Temizlere, Temizleyenlere, Temizlenenlere, Temiz Kalmak isteyenlere ve Temiz Bir Dünya için El-ele Gönül-gönüle Verenlere...

Kur'an'da Arama

http://tanzil.net/docs/_media/wiki/quran-karim.gif?cache=

Anket

Sizce, Farklı Dinlere Mensup Kişiler Biraraya Gelip ''Salih/iyi Ameller/işler Yapabilirler mi?
 

Kutsal Kitap Arama

Bildergebnis für kutsal kitap arama motoru

Hristiyan Dergi

Facebook Temiz Yaşam Grubu

Ähnliches Foto

Şalom Gazetesi

İstatistikler

Bugün297
Dün586
Toplam1280118

Kimler Çevrimiçi

Şuan 1 konuk çevrimiçi
Meal Dağıtımından Notlar PDF Yazdır E-Posta
Yazar : Kadir Sadıç   
23 03 2009

 Bugün bir istisna yapıp son kattan değil zemin kattan başladım. Önce orta yaşlarda bir genç adam kapıda göründü, hemen ardından da annesi olduğunu tahmin ettiğim hanımefendi. Hiç beklemediğim bir nezaket örneğiyle karşılaştım desem yeridir. İkisi de okumayı çok sevdiklerini belirtmelerine rağmen ellerinde kur'an meali olmadığını söylemeleri şaşırttı beni. Meal verme teklifimi severek kabul edip birkaç tane alabileceklerini söylediler. Özellikle modern görünümlü hanımefendinin memnuniyeti her halinden belli oluyordu. Teşekkürler ve hayır dualarla uğurladılar beni.

Bu moralle tekrar en son kattan başlamak için asansöre bindim. Normalde not ettiğim üzere bu katta bir zile basmamam gerektiği halde ya unutkanlığımdan ya da moral düzgünlüğünün etkisinden olsa gerek o zile tekrar bastım. Karşıma çıkan bayan beni tekrar bir önceki dağıtım gününe götürdü. Bayan, elinde telefon, konuşur olduğu halde kapıyı açmış ve konuşmasına devam etmişti. ''Müsait değilseniz rahatsız etmeyeyim'' dediğimde, ''peki'' manasında kafasını sallamış ve kapıyı kapatmıştı. Bu kez yanlışlıkla aynı zile bastığımda yine aynı bayan ve yine aynı manzara: Kadın yine telefonla konuşuyordu. ''Size daha önce gelmiştim sanırım'' deyip kadından özür diledim. Başka kapıya yöneldiğimde kendimi yüksek sesle gülmekten alamadım. Bayanı telefonla konuşurken bırakmış, bir hafta sonra yine telefonla konuşurken bulmuştum. :) İşin daha garip tarafı ise, kapısına ikinci defa gelen bu yabancı adamın derdinin ne olduğunu bile merak etmiyor, telefon görüşmesine birkaç dakikalığına da olsa ara verme gereği duymuyordu.

 

Kapıyı açan beyefendi etrafında dolaşan çocukların da etkisiyle bir an önce içeri girmek istermiş gibi bir havada konuşuyordu. Yaptığımız iş konusunda takdirlerini dile getirdikten sonra, meal teklifimizi nazikçe reddetti. Gayet açıksözlülükle okumak üzere sözveremeyeceğini, meali alırsa içinin rahat etmeyeceğini, dolayısıyla ona vereceğimiz meali, faydalanacak birine vermemin daha doğru olacağını belirtti. Bu açıksözlülük karşısında ona yürekten teşekkür ettim. Benim de, meali teklif ederken üstüne basa basa ifade ettiğim hususlardır bunlar. Eğer okunmayacaksa almamalarının daha doğru olacağını özellikle belirtiyorum. Bu arakadaşımızın da aynı hassasiyetle almamasının daha doğru olacağını belirtmesi hoşuma gitti. Keşke, okumak için vakit yaratsaydı/bulsaydı diyecğim ama günlük meşgale böyle bir fedakarlık yapmaya engel teşkil ediyor demekki...

 

Bu kez kapıyı orta yaşlı bir abla açtı. Müslüman olduğu her halinden belli olduğu için doğrudan konuya girdim. Kur'anın arapçasını da tercümelerini de okuduğunu belirtti. Buna rağmen yaptığımız işi takdir etti. Kendiliğinden bir sohbet havası oluştu ve konu konuyu açtı. Kapısına gelen diğer din mensuplarından, onlarla yaptığı tartışmalardan bahsedip üzüntülerini dile getirdi. Gelenlerin içinde türkçe konuşan genç kızların olmasını yadırgamış. Ben de, birçok kayıp müslümanın Allah'tan habersiz bir hayat yaşamaları karşısında, bu hristiyanların yaptığının takdir edilmesi gerektiğini söyledim... Birçok insanımızın yüzlerine bile bakmadığı, kapıyı yüzlerine kapattığı hatta hakaretler ettiği bu gayretkeş insanlara bu ablanın gösterdiği hoşgörü ve misafirperverlik hoşuma gitti doğrusu. Sohbetimizin bir yerinde ''elimde bir incil olsaydı iyi olurdu'' deyince, gülümseyerek ''ayağınıza geldi işte'' diye karşılık verdim. Şaşırdı. Çıkarıp verince çok sevindi. Yaş itibariyle hiç beklemediğim bu istek karşısında ben de şaşırdım elbette. Okuyan, araştıran ve sorgulayan beynin farkı burda ortaya çıkıyordu. Sorun yaş sorunu değildi aslında, bilinç sorunuydu. Abla ile sohbetimizi bitirip vedalaştıktan sonra, müslümanların çoğunluğunun bu bilince ulaşmış olmasını ne de çok temenni ettim. Birbirinden güzel dualarla beni uğurlarken en çok şu duası hoşuma gitti: ''Allah sayınızı çoğaltsın!''. Bu duaya yürekten ''amin'' dedim.

 

Önce kapıyı genç bir hanımefendi açtı. Hemen peşinden kocası olduğunu tahmin ettiğim genç beyefendi kapıya geldi. O gelirken eşi çoktan mutfağa gitmişti bile. Genç adamın dedikleri karşısından şaşırmaktan kendimi alamadım. ''Siz şu geçen gün islami kitaplar dağıtan bayanlarla aynı yerden mi geliyorsunuz?'' ''Ne..., kim..., hangi bayanlar..., ne tür kitaplar....?'' gibi soruları peş- peşe sıraladım. Allah selamet versin, arkadaşın somut olarak verdiği en işe yarar bilgi, bu bayanların başörtülü oldukalarıydı. Kapı kapı dolaşanların müslüman oldukları böylece kesinlik kazanmıştı ama ne tür kitap dağıttıkları hakkında arkadaşın hiçbir bilgisi yoktu. Bunu öğrenmenin en kestirme yolu o kitaplardan birini görmek olduğundan bir tanesini getirmesi için rica ettim. Genç adam, o kitaplardan birini getirmesi için eşine seslendi. Ne yazıkki kitaplar veya broşürler bir başkasına verildiğinden olayın iç yüzünü öğrenmem mümkün olmadı. O bayan kardeşlerin ne tür bir hizmet yaptıklarını hâlâ merak ediyorum. Şayet bu satırları okuyup ta böyle bir çalışmadan haberdar olan varsa bizleri de haberdar etmesini istirham edeceğim. Zira bu tür çalışmalarda ne kadar güç ve fikir birliği edilir ve ne kadar yardımlaşılırsa o kadar verim alınacağı aşikardır.

Bu küçük soruşturmamız bir sonuç vermeyince asıl konumuza geçtik. Arkadaş aynen yukarda bahsettiğim beyefendi gibi okuyamayacağı endişesiyle almamak taraftarıydı. Ama onun kadar kesin kararlı olmadığından ve bir de bir an önce kaçacakmış havasında konuşmadığından biraz ısrar etmekte fayda gördüm. Bir meal almayı çoktan hakettiğini düşünmeye başlamıştım:) Evinde kur'an tercümesi olup olmadığını sorduğumda gayet kendinden emin br şekilde ''tabi var abi, hem de duvarda asılıdır, güzel bir kabın içindedir, evimizin bereketidir o...'' Onun bu safdilliğinden cesaret alarak biraz da espiri niyetine sordum: ''Peki o kabın içinde ne olduğunu biliyor musun, baktın mı içine?'' Aldığım cevap karşısında gülmeli mi yoksa ağlamalı mıyım, bilemedim doğrusu.

''İçinde ne olduğuna bakmadım ama kitaptır heralde, annem ta Türkiye'den gönderdi...'' Bu konuda biraz daha şakalaştıktan sonra okuma alışkanlığı olup olmadığını sordum. Okuma alışkanlığı olmadığını ama iyi bir seyirci olduğunu belirtti. Ardından, baktığı dini içerikli birkaç filmden bahsetti. Onun bu hoşsohbeti ve bunca vakit ayırması karşısında, kendisine bir meal hediye etmek isteğimi yineledim. Onun da baştaki fikri biraz değişmiş olacak ki, meali isteyerek aldı. Ama diğer verdiklerimden farklı olarak, biran önce okuması için söz almadım. O ise bir yıl içinde okumak için gayret edeceğini söyledi. Karşılıklı yaptığımız hayır dileklerimizle vedalaştık.

 

Kapıyı açan çocuğun peşinden gelen anne, önce evlerinde meal olduğunu ve okuduğunu söyledi. Konuşmamız ilerledikçe, ve mealleri de bedava dağıttığımız iyice netleşince durum anlaşıldı. Hanımefendinin kastettiği meal, latin harfleriyle yazılmış kur'an imiş ve tercümesi yokmuş. Tercüme ve mealin ne olduğunu anlatmak, mealler karşılığı ücret almadığımıza ikna etmek epey zamanımızı alsa da sonuç genelde hayr olduğundan buna değiyor doğrusu. Meali aldıktan sonra dualar eşiliğinde ayrıldık.

 

Yine telefonla konuşurken karşıma çıkan biri vardı kapıda. Ama bu kez karşımdaki, tercihini telefondaki tarafında değil kapıdaki tarafında kullanıyor. Gülümseyerek ve konuşarak kapıyı açan genç kıza ''meşgulseniz rahatsız etmeyeyim'' diyorum. ''Önemli değil, karşımdaki bekleyebilir'' diyor yine gülümseyerek ve muhatabının beklemesini istiyor. Amacımı söyleyince hiç tereddüt etmeden, memnuniyetini belli ederek bir tane almanca meal alabileceğini söyledi. Nerden icap ettiyse, ''alevi misin?'' diye sordum, kolyesindeki zülfikar kılıcından tahmin ederek. ''Evet'' deyip elini kolyesine götürdü. ''Alevi de olsak sünni de olsak ortak kitabımız işte bu kitaptır değil mi'' diyerek ondan da onay aldıktan sonra meali uzattım. Teşekkürler ve iyi günler dileklerimizle ayrıldık.

 

Son kapıyı açan genç hanımefendi, uzun zamandır bir meal almak istediğini ama bir türlü alamadığını söylediğinde bu kez memnun olma sırası bendeydi. Eğer dediği doğruysa, ki doğrudur, bir kişiye daha Allah'ın kitabını ulaştırmaya vesile olduğumuz için Allah'a şükrettik.

 

 

Hamburg

 

Bu Hamburg ziyaretimizde Berlin'de yaptığımız meal dağıtımını burda da denemek için, çok az sayıda da olsa bereberimde meal getirdim. Alışık olduğum şehir dışında olmam dolayısıyla biraz daha heyecanlıydım.

 

Evlerinin önündeki küçük çocuk parkında iki salıncağa oturmuş, mp3 çalar veya cep telefonlarının sesini sonuna kadar açarak YK İsmail'den dinledikleri aşk şarkısı eşliğinde dalıp gitmiş, iki küçük kızın bakış alanı dahilinde zilleri taramaya başladım. Bastığım iki zilden de cevap gelmemesi karşısında orayı bırakıp, uzaktaki yüksek apartmanlara yöneldim.

 

Bastığım ilk zilin sahibi beyefendi anlayışla giriş kapısını açtığı için çok sevinçliyim. Çünkü bu tür apartmanlarda ana kapıdan girmek pek te kolay olmuyor. Doğrudan o kata yöneldim ve ikinci kez dairenin zilini çaldım. Kucağında 2-3 yaşlarında bir bebekle çıkan orta yaşlı beyefendi sözlerimi dikkatle dinledi ve söze başladı. Müslüman olduğunu öğrendikten ve kur'an meali verebileceğimi söyledikten sonra biraz da endişeyle; ''kardeşim tamam kitap alalım da, sonra başımıza iş açmayalım'' dedi. Ne demek istediğini anlamadığımı farketmiş olacak ki devam etti. Aynen bu şekilde islami kitap dağıtan birilerinin kapısına geldiğini, onları evine aldığını, sonra ise bunların arada bir kendisini ziyaret etmeye başlayıp dergiler getirdiklerini en sonunda da, kendi dinlerine geçmesini istediklerini söyleyince ortada bir yanlış anlaşılma olduğunu ancak farkedebildim. Onların Yehova Şahidi denilen hristiyanlardan olduğunu, aslında islami kitap değil kendi dergilerini dağıttıklarını ve böyle bir iki yüzlülüğe başvurmayacaklarını anlatmaya çalıştım. Kendisi istemediği sürece bizimle tekrar karşılaşmak gibi bir durum olmayacağına da ikna olduktan sonra okumak üzere meal almayı kabul etti. Meali nasıl okuyacağını açıklarken, çoğumuzda olduğu gibi, kur'anın onun da ilgi alanına henüz girmediğini gözlemledim ne yazık ki.

 

Kapıyı açan bay ve bayan olmak üzere iki gençti. Amacımı söylerken kız merakla dinliyor, erkekse gülümseyerek ilgilenmediklerini ifade ediyordu. Herhangibir inançları olup olmadığını sorduğumda delikanlı yine gülümseyerek alevi olduklarını söyledi. Ben de gülümseyerek ''yani müslüman'' deyip hemen kur'anın tercümesini okuyup okumadığını sordum. ''Okuldayken okumuştum'' diyor... Karşılıklı iyi günler dileyip ayrıldık.

 

Yaşlıca bir abi gururla müslüman olduğunu belirttikten sonra hangi kitapları dağıttığımı sordu. Kur'an meali deyince ''tamam bir tane alayım'' deyip borcunun kaç para olduğunu sordu. Demekki diğer birçoğu gibi en başta söylediğimiz ''ücretsiz'' ifadesine dikkat etmemişti. Ücretsiz olduğunu tekrar vurgulayınca sevinerek aldı ve şöyle bir karıştırdı. Kısa bir açıklama yapıp ayrılırken arkamdan dualar ediyordu sağolsun.

 

Karanlık bir odanın içinden uyku sersemi olarak kapıyı açan orta yaşlı bir kadını görünce verdiğim rahatsızlıktan dolayı özürler diledim ve konuya girip girmemekte tereddüt ettim. Anlayış gösterdiğini farkedince konuya girdim. Hiç tereddüt etmeden bir tane istedi ve üzerine çeki düzen vermeye başladı. Halinden ahvalinden bu isteğinde samimi olup olmadığını kestiremediğimden olsa gerek, ''ama okuyacaksanız vermek isterim'' dedim. Gülerek ''bedava kur'an bulunur da okunmaz mı hiç?'' diye cevapladı. Nasıl okuyacağını biraz açıkladıktan sonra karşılıklı teşekkürler ederek ayrıldık.

 

Hamburg'taki bu ilgiyi görünce yanıma daha fazla meal almadığıma pişman oldum. Ama bir tecrübe için bu kadarı yeterlidir diye düşünüp enerjimi ve meallerimi Berlin için kullanmanın daha uygun olacağına kanaat getirdim.

Comments (13)Add Comment
0warcraft Power Leveling
Yazan Kisi wow power leveling, December 26, 2009

you can get wow gold and wow power leveling wow power leveli
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0
WoW GOLD
Yazan Kisi wow power leveling, May 07, 2010
I link wow gold,wow power leveling
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0
000009 来祝贺
Yazan Kisi bride dresses, December 17, 2011

illusion wedding gowns,wedding gowns best honeymoon maple story mesos a war d
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0
...
Yazan Kisi 54vlivml, September 04, 2012
kohsqw6b, online viagra
, 6affwsqp, viagra
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0
...
Yazan Kisi 47rfqdf2, September 04, 2012
bewp71, viagra
, x6ugcdj, viagra buy
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0
...
Yazan Kisi gkutc0, September 04, 2012
qnpa7, viagra
, t1mw7w, viagra
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0
...
Yazan Kisi dbutl2, September 15, 2012
3pg1w, buy generic viagra
, qc2uf4h0, viagra online
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0
...
Yazan Kisi w2j6h1go, September 15, 2012
ejm0eqr, viagra online
, odghmd, buy viagra online
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0
...
Yazan Kisi c5p3ol, September 15, 2012
dxyt, generic viagra online
, koww, generic viagra online
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0
...
Yazan Kisi pcdtjwaf, September 22, 2012
folm, generic viagra
, t20tj2w3, viagra online
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0
...
Yazan Kisi vumgwb, October 31, 2012
jrxeor, buy cialis
, yoalams, buy generic cialis
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0
...
Yazan Kisi xi88g7g, October 31, 2012
1c2kush, buy generic cialis
, tm2sma, cialis online
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0
...
Yazan Kisi 1b3gj5r, October 31, 2012
t1kh37, buy cialis online
, it217, cialis
report abuse
vote down
vote up
Votes: +0

Yazan Kisi
quote
bold
italicize
underline
strike
url
image
quote
quote
smile
wink
laugh
grin
angry
sad
shocked
cool
tongue
kiss
cry
smaller | bigger

busy
 
< Önceki   Sonraki >
Temiz Yasam
Sign up today!