19 05 2024

HOŞGELDİNİZ!!! ALEMLERİN RABBİ'ne TESLİM olmuş GERÇEK Yahudi, Hristiyan ve Müslümanların birbirlerini oldukları gibi kabul ederek tanışmak, aradaki önyargıları yıkmak ve tarafsız bilgilenmek için bir araya geldikleri mekâna HOŞGELDİNİZ!!! Selâm Olsun Temizlere, Temizleyenlere, Temizlenenlere, Temiz Kalmak isteyenlere ve Temiz Bir Dünya için El-ele Gönül-gönüle Verenlere...

Kur'an'da Arama

http://tanzil.net/docs/_media/wiki/quran-karim.gif?cache=

Anket

Sizce, Farklı Dinlere Mensup Kişiler Biraraya Gelip ''Salih/iyi Ameller/işler Yapabilirler mi?
 

Kutsal Kitap Arama

Bildergebnis für kutsal kitap arama motoru

Hristiyan Dergi

Facebook Temiz Yaşam Grubu

Ähnliches Foto

Şalom Gazetesi

İstatistikler

Bugün199
Dün368
Toplam1287673

Kimler Çevrimiçi

Kıyamet Kilisesi'nde Osmanlı fermanı hâlâ geçerli PDF Yazdır E-Posta
Yazar : Haberciniz   
16 10 2013
 Kudüs'te Hristiyanların Hazreti İsa'nın yeniden dirileceği mekan olduğuna inandıkları Mukaddes Kabir Kilisesi'nin girişinin üstünde yer alan balkondaki ahşap merdiven, devrin Osmanlı padişahı Abdülmecid'in fermanına istinaden 159 yıldır aynı yerde, aynı şekilde tutuluyor.
Yeni Ahit'te Hz. İsa'nın çarmıha gerildiği tepe olarak geçen "Golgotha"da inşa edilen kilise "Kıyamet Kilisesi" ve "Kemame Kilisesi" adlarıyla da anılıyor.
Merdivenin bu şekilde kalmasının nedeni ise Kudüs'ün Osmanlılara ait olduğu dönemde kilise içinde bulunan farklı mezheplere mensup papazlar ve onlara bağlı müritlerinin aralarında düştükleri kanlı kavga sonucu onlarca kişinin ölmesinin ardından Osmanlı padişahının yayınladığı ferman.

Mescid-i Aksa'ya çok yakın

Tarihi kaynaklara göre, Mescid-i Aksa'ya çok yakın mesafedeki Mukaddes Kabir Kilisesi'nin kontrolünü o dönemde Osmanlı yönetimi 4 Hıristiyan cemaati arasında paylaştırmıştı. Osmanlı'nın bölgedeki başarılarından biri de sahiplik haklarında sık sık tartışmaların ortaya çıktığı Hıristiyan mukaddes mekanlarında gerçekleştirmeyi başardığı "statüko" uygulamasıydı.

Buna en iyi örnek de Ortodoks, Katolik, Ermeni ve Süryani kiliselerinin paylaştıkları Mukaddes Kabir Kilisesi'ndeki uygulaması gösteriliyor.

Kilisenin bir parçasını kontrol etmenin anlamı, ibadetin yanı sıra buranın temizliğini takip etmek, dini ayinlerini yerine getirmek ve gerektiğinde bakım ve onarımını yapmak demekti.

Herhangi bir dekorasyonun yerinden kaldırılıp yenilenmesi, bir lambanın asıldığı sütundan alınması gibi en basit uygulamalar bile bir "statüko" kanunu çerçevesinde gerçekleşirdi. Bütün mezhepler kilisenin mümkün olduğu kadar fazla kısmının bakımını üzerlerine almak istediklerinden, yeni restorasyon projeleri cemaatler arasında çatışmalara, bazen kanlı kavgalara yol açıyordu.

Osmanlı Devleti, Sultan III. Mustafa'nın saltanat dönemine denk gelen 1757'de bu çatışmaların önünü almak üzere mukaddes mekanlarda "statüko" ilan eden bir ferman çıkarmıştı. Bu fermana göre, kilisenin temizlik ve bakımı dört Hristiyan mezhebi arasında eşit olarak paylaştırılmıştı. 1757 yılında çıkarılan fermanda mezhepler arasında mekanlar dağıtılırken, avluyu temizleme hakkı Ortodokslara, basamakları temizleme hakkı ise Katoliklere verilmişti.

Kilisenin önünde bulunan avlu ve avluyu yola bağlayan merdiven basamaklarını temizleme sevabı 1852 yılında Rum Ortodoksları ile Latin Katolik Kilisesinin birbirine girmesine neden olmuştu. Basamakların en altta olanı bir uçtan bakıldığında bariz bir şekilde basamak iken, diğer bir uçtan bakıldığında net bir şekilde avlunun bir parçası olarak görülüyordu.

Sultan Abdülmecid'in tahtta olduğu 1852 yılında temizlik sırasında bir gün mezhepler, "Siz bizim sevaplarımızı kapıyorsunuz" diyerek birbirlerine girince büyüyen çatışmalarda onlarca kişi öldü.

1852'de yayınlanan ferman kanlı olayları durdurdu

İstanbul duruma vâkıf olduğunda Sultan Abdülmecid bir ferman çıkararak Kudüs'teki mukaddes mekanlarda yeni bir "statüko" ilan etti:

"Kutsal mekanlara ben geleceğim, milimi milimine kimin nereyi temizleyeceğini ben belirleyeceğim. Bundan sonra da bir taşı yerinden oynatan kafasını yerinden oynatmıştır. Biline…" diye devam eden ferman, Kudüs'e ulaşılır ulaşmaz kilisenin önündeki meydanda okunur. O sırada bir Ermeni papazı kilisenin ön cephesindeki pencerelerden birini, dayadığı ahşap bir merdivene basarak temizlemekle uğraşıyordu. Papaz fermanla derhal aşağı indirildi ancak merdiveni kaldırmak istediğinde hayır denilerek müdahale edildi.

O günden itibaren Osmanlı'nın ilan ettiği statükonun devamının ifadesi olarak bu merdiven hala aynı yerde tutuluyor, Bugün halen Osmanlı'nın o zaman belirlediği mezhepler arası paylaşım yürürlükte ve 159 yıllık merdiven, pencerede bu statüko kanununun nişanı olarak duruyor.

Nitekim Osmanlı'nın gönderdiği uzmanlarla mekanlar yeniden milimetrik olarak paylaştırılmış bu arada kavgaya neden olan son basamağın da Katoliklerin hakkı olduğuna karar verilmişti.

Osmanlı fermanı hala geçerli

1948 yılındaki bir yangında çöken çatının yeniden imarı sevabının paylaşılamaması nedeniyle 1967 yılına kadar restorasyon yapılamamıştı. Nihayet 1967 yılında bölge İsrail'in eline geçtiğinde İsrail'in aracılığı ile mezhepler yeniden bir araya gelmiş, uluslararası bir komisyon oluşturulup Osmanlı'nın fermanına yeni bir madde eklenerek çatı tamir edilebilmişti. Ferman halen aynı şekilde geçerliğini bugün de koruyor.

Mukaddes Kabir Kilisesi günümüzde Katolik Kilisesi, Rum Ortodoks Kilisesi, Ermeni Apostolik Ortodoks Kilisesi, Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi, İskenderiye Kıpti Kilisesi ve Habeş Ortodoks Kilisesi tarafından kullanılmaktadır.

Comments (0)Add Comment

Yazan Kisi
quote
bold
italicize
underline
strike
url
image
quote
quote
smile
wink
laugh
grin
angry
sad
shocked
cool
tongue
kiss
cry
smaller | bigger

busy
Son Güncelleme ( 16 10 2013 )
 
< Önceki   Sonraki >
Temiz Yasam
Sign up today!